9 Şubat 2016

TAM DA BUGÜN...

Geçen sene bugünü defterime not düşmüşüm. Canım oğlumu (ki daha erkek olduğunu bilmiyoruz) görmek için kontrole gitmişiz. Ne güzel ne önemli ne heyecanlı bir günmüş. Tam sekiz haftalık olmuş. Bizim için tehlikeli bir hafta. Kalp atışını alabilecek miyiz acaba? Allahımm nasıl da atlattık o günleri heyecandan ölmeden. Nasıl durduk,nasıl oturduk kim bilir doktor için sıra beklerken. Aksi gibi o gün Yiğit Hoca da yokmuş en heyecanlı haftada...Hem kritik dönem hem Yiğit Hocamı göremicem. Nasıl olumsuz düşünmüştüm, kesin kalp atışı yok diyecekler...başka bir doktor bakacağı için şansımız kaçacak...Ama çok şükür ki benim endişelerim boşa çıkmış. Gitmişiz,kalp atışlarını duyup gelmişiz:) tabii mutluluktan uçmalar, bir bayram havası...tamam artık bu haftayı da atlattık ya sorunsuz risk azalıyor zaten...(her hafta için kurduğumuz cümleler) ordaymış, kalbi atıyomuş...duymak istediklerimiz zaten bunlar...

Canım bebeğim heyecanını hala en derinde hissediyorum...
Biz seni ay ay değil;hafta hafta hatta gün gün takip ettik...
Senin kalbin atsın diye, heyecandan kendi kalbimizi durdurma aşamasına geldik...

2015//9 Şubatmış 8 haftalıkmış...
Bugün yine aynı...
2016//9 Şubat 
Evimizde kokun var...
5 ay 10 günlük oldun...
Kalbinin sesini hala dinliyorum...
ahhh kalbini dinlerken nefesin,kokun,hareketlerin...hepsiyle gerçeksin!
İyi ki o kadar çok istemişiz seni...
Geçen sene günleri sayarken ve takip ederken bu sene tarih geçişlerine yetişemiyoruz nerdeyse.
zaman,saat ??? bilmem?? Poyrazın uyku öncesi,sonrası;yemek öncesi,sonrası;oyuna üç kala;banyoyu beş geçe...
Kucağımızdasın...varsın...sarabiliyoruz...bir senede neler oldu böyle??geçen sene bugün boyutun bile belli değildi nerdeyse!!

Geçen sene boyutu bile belli olmayan mercimek tanesiyken bugün 5 ay 10 günlük Poyraz ne yapar??? 
Sırt üstü yatmayı çok sever...uykusuzluğa dayanamaz...bazen kendi başını kendi sallayıp ninnisini mırıldanabilir...uykusu gelince boş boş bakar,gözlerini ovar,göz çevresi kızarır ve mızmızlanır...uzun süren uyku saatleri kısalmıştır...uyku arasında ses çıkarıp birimiz yanına gidince susar...yanında birilerinin olmasını sever...hala olduğu yerde dönmeyi,yuvarlanmayı bilmez...dönmesi için geriye konulan oyuncakları hiç umursamaz...biraz gamsızdır...işine gelmeyen umruna da gelmez:) yüz üstü yatmaktan çok hoşlanmaz,ilk dakikalar mutlu görünse de kısa süre sonra zorlandığını belli eden sesler çıkarıp,numaradan ağlamalar öksürmeler yapar...bulduğu her şeyi ağzına sokar...yanında yakınında ne varsa affetmez...hiçbir şey yoksa kendi elleri en tatlıdır... bol bol salyaları akar,salyalarını sildirmekten de hoşlanmaz...alt dudağını ısırmaya da bayılır...en sevdiği oyuncakları Tonti,Yusuf Yusuf (yusufçuk mu kelebek mi bilemedik) ,Minik Aslan,İbiş ve sert plastikten çıngıraklı bir top...oyuncakları sevme şekli ağzına almak...mutlu olmaktan çok sinir olur...çünkü hepsini ağzına alamadığı için hırslanır...İbişi konuşturmamıza bayılır,zaten ilk sesli gülmesini de o zaman duymuştuk...odasında durmak çok hoşuna gider...mutfakta vakit geçirmek de sıkıcı gelmez...çoook meraklı...her yeri incelemeye çalışır... kitaplar da oldukça ilgisini çeker...ek gıda zamanının geldiğini belli eden işaretler verir...yemeklerimize iştahla bakar...banyo yapmaya da bayılır...

Daha geçen sene varlığından bile endişelenilen Poyraz 5 ay 10 günlük olmuştur.Ve geçen her saat annesinin en büyük şükür sebebidir.Her haline hayran kaldığı mucizesidir. İçten edilen duanın dünyaya gelmiş halidir.

5 ay 10 günlük Poyraz artık yaşamın kendisidir.Baktıkça doyulmayan,bakmalara kıyılmayandır...

7 Şubat 2016

Başlarım Şimdi Anneliğe




İnstagramda takip ettiğim; yazılarını ve paylaşımlarını güzel,samimi,doğal bulduğum Şermin Çarkacı'nın yeni annelere yardımcı olmak,fikir vermek ve bir nevi yeni anneleri rahatlatmak için kaleme aldığı bir kitap. Malum ben de yeni anne olduğum için ilgimi çekti hemen kitabı edinip bir çırpıda bitiriverdim:))
 Okurken birçok konuda "ben gibi...ben de böyle düşünmüştüm..."diyecek kadar yaşanmış,yaşanacak,yaşanması mümkün konuları ele almış. Anneliğin ilk zamanlarındaki duyguları, endişeleri,kararsızlıkları,arayışları kendi yaşamından da kesitler vererek anlatmış. Evet tam bir anneliğe adım kılavuzu değil. Zaten amacı da bu değil anladığım kadarıyla.Net, bilimsel bilgiler vererek emir cümleleriyle yol gösterme durumu yok. Kendi karşılaştığı durumlardan yola çıkarak deneyimlediği konularla ilgili başlıklara yer vermiş. Konuları kendi karşılaştığı durum, uzman görüşleri, geleneksel bakış ve kendi uyguladığı yöntemler,püf noktaları gibi alt başlıklara ayırmış.
Emzirme, aşılar, hastalıklar,ek gıda, kreş sorunu... değindiği konulardan bazıları.
Kitap oldukça akıcı ilerliyor. Bebek izin verdiği sürede birkaç saatte okunabilir. Doğal ,samimi , genel olarak espirili bir dil kullanmış. Anneliğin o en güzel ama en zor en karmaşık ilk günlerinde bütün bunlarla nasıl başa çıkacağım diye düşünürken senin yaşadıklarını yaşamış ve bunların güzel taraflarını sana göstermeye çalışan birisinin olması insana oldukça iyi geliyor. Neticede emeği için teşekkürler oyuncu anneye...(Şermin Çarkacı'ya)



Benim için:net,bilimsel uzman görüşlerinin yanı sıra deneyimler daha fazla ilgimi çektiği ve deneyimleri daha gerçekçi bulduğum için bebeklerle ilgili de bu tarz yaşanmış,denenmiş şeyleri okumayı daha çok tercih ediyorum.