İki genç,iki aşık...
Biri Vanlı bir çoban diğeri Ermeni bir keşişin kızı Tamara...
Rivayet o ki öyle bir aşk yaşamışlar ki efsaneleşen aşkları bir adaya isim olmuş.
Birbirlerini çılgınca seven iki gencin aşkları önünde hiçbir engel duramıyormuş. Bu durumdan fazlasıyla rahatsız olan baba; çareyi, kızını adada bulunan bir manastıra kapatmakta bulmuş. Ancak işler hiç de düşündüğü gibi gitmemiş. Tamara ve çoban görüşmeye devam etmiş. Tamara her gece dışarı çıkıp elinde fenerle yerini belli ediyor, çoban da kıyıdan onun bulunduğu yere doğru yüzüyormuş. Kar,kış,soğuk,sıcak demeden böyle devam etmiş. Her gece buluşup gün doğana kadar birlikte oluyorlarmış. Gün doğunca çoban tekrar kıyıya yüzüyormuş. Nihayetinde bu durumu Tamara'nın babası öğrenmiş. İşte efsaneleşen aşkların orta yerinde bulunan zalimlerden olma sırası Tamara'nın babasına gelmiş...Bir gece el fenerini alıp kıyıya doğru tutmuş. İşareti alan çoban hemen suya atlamış ve ışığın geldiği yöne doğru yüzmeye başlamış. Fakat ışık yer değiştirmiş, çoban da yönünü değiştirmiş. Fenerin ışığı tekrar yer değiştirmiş, tekrar değiştirmiş, tekrar, tekrar...Çoban da ışığa göre sürekli yön değiştirmiş ve en sonunda gücü tükenmiş...Van Gölü'nün soğuk sularında can verirken genç aşığın haykırışları her yerden duyulmuş: Ah Tamara! Ah Tamara!!
Şu an Van Gölü'nün ortasında boncuk gibi duran, efsanesiyle, barındırdığı kültür mirasıyla Van'ın en değerlilerinden biri Akdamar Adası, efsanesine göre Ahtamar Adası.Yukarıda bahsettiğim adanın anlatılagelen efsanesi. Eksiği, fazlası, farklı varyantları elbette mevcut. Ancak halkın hafızasında yer etmiş hali bu şekilde.
Van Gölü, deniz olarak anılma namına yaraşır bir şekilde içinde birçok ada barındırıyor. Akdamar Adası da onlardan biri. En çok bilineni, en çok ziyaret edileni. Yerli ve yabancı pek çok turisti kendine çeken oldukça geniş bir ziyaretçi yelpazesine sahip.
Adayı bu denli meşhur ve gözde yapan şey adaya inşa edilmiş olan bir Ermeni Kilisesi. 7. Yüzyılda inşa edilmiş olan Surp Haç Kilisesi belli dönemlerde ibadete açılmış ve kapatılmış. Yakın tarihte 2010-2015 yılları arasında ibadete açıkmış ancak 2015 yılında güvenlik gerekçesiyle tekrar ibadete kapatılmış. Ta ki 2018 eylül ayına kadar. Evet bu sene 9 Eylül tarihinde oldukça fazla katılımcıyla ilk ayinleri yapılıp tekrar ibadete açıldı.
Akdamar Adası Van'ın Gevaş ilçesine bağlı. Adaya ulaşmak için en kısa yolculuk Gevaş'tan hareket eden tekneler sayesinde oluyor. Şehrin farklı yerlerinden tekneyle adaya ulaşmak elbette mümkün. Tekne ücretleri Gevaş'tan gidiş dönüş 15tl. adaya giriş ise 10 tl. Adanın içinde küçük bir kafe var. Muhteşem manzaraya karşı semaver keyfi yapmak isteyenler için güzel bir imkan.
Yaz aylarında adadan göle girenler oluyor. Su oldukça temiz ve güzel görünüyor. Göl ve şehir manzarasının tadını çıkarmak isteyenlerin de adada oldukça fazla tırmanmaları gerekiyor. Fotoğraf çekimi için gelenler de fazlaca oluyor, seyir terası kısmından manzarayı,tarihi doku için kiliseyi, doğal ortam için badem ağaçlarını,gölün taşlı ve berrak suyunu bir arada bulmak büyük bir şans oluyor.