Çok uzun yıllar Coğrafya dersi aldım. Her sene derslerde gördüklerimiz birbirinin aynısı şeylerdi. Ancak ben her sene yeniden öğrenmeye çalıştım. Hem de ilk defa duymuşcasına...
Babama göre matematik bilmemden daha önemliydi coğrafya bilmem...ve ona göre coğrafya; harita üzerinde şehirlerin yerlerini bulmak ve ülkelerin başkentlerini ezbere bilmekten ibaretti...Belki de bu stresle hiç öğrenemedim...Türkiye'nin başkenti Ankara idi de çok şükür kendi memleketim olduğu için unutmuyordum..
Yıllar sonra şunu fark ettim ki bir şeyi unutmamam için bana gereken şey yaşanmışlıklardı...
Kendi yaşantım kendi deneyimlemem de olabilir...
Unutmuyorum yıllar önce gençliğimizi harap eden o malum sınava hazırlanırken mükemmel bir coğrafya öğretmenim vardı, ve şöyle derdi :" kendinize sürekli yeni kıyafetler almak yerine gezin...öyle oturduğunuz yerden lagünü, tomboloyu öğrenemezsiniz...görüp yaşamanız gerekiyor...emin olun gidip gördüğünüz falezlerin mutluluğunu,yeni aldığınız bir gömlek veremez.." Bence haklıydı.. Evet benim için de unutmamak ya gidip görmekle ya da işin dedikodu kısmını bilmekle mümkündü...
Birisi; bak burda iki aşık varmış kavuşamadan ölmüşler işte bu kayalar da onları öldüren adamlar... taş olmuşlar desin :) Asla unutmam, o kayaların görüntüsü gözümün önünden gitmez...
İşte Coğrafya ve efsaneler benim için böyle birleşti...
Öyle güzel efsaneleri olan ancak bilinmeyen mekanlarımız vardı ki bu güzel topraklarda...
Keşke dedim hep; öğretmenlerimiz bize öğretmeye çalışırken arada kısacık da olsa bahsetselerdi bu efsanelerden...
Efsanelerden yola çıkarak yapılmış besteleri dinletebilecek bir eğitim anlayışımız olsaydı...
Olmadı.
Şimdi imkanlar dahilinde gezip görme imkanı bulduğum yerlerle ilgili bilgileri edindikten sonra mutlaka bir de efsanelerini okuyorum. Şahane oluyor...Gezerken resmen efsane kahramanları yanımda dolaşıyor...:)
Sevgiyle...
Babana kocaman saygilar diyorum ve ona kalpten katiliyorum sosyal agirlikli dersler sayisal derslerden cok daha eğiticidir.Yani en azindan bence boyle.Cografya ve edebiyat derslerini ben cok severdim🙌
YanıtlaSilEvet aslında sözel dersler daha eğitici gibi geliyor, çünkü günlük hayatta fazlaca karşımıza çıkıyor. Sayısal dersler de yaşama aktarilabilen haliyle sunulsa onun da eğitici olduğunu görme imkanımız olurdu. Ama neyi neden ogrendigimizi bilmeden ezberlemeye calistik ve farkında olmadan da kullandık aslında😊 sevgiler 💕
SilBazı şeyleri yerinde görmek daha kalıcı öğrenme sağlıyor. Hele efsanelerle de birleşince kolay unutulmuyor.:)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Çok gezen mi çok okuyan mı bilir muammasinin gezerek okuyan tarafindayiz galiba😊 sevgiler 💕
SilAl benden de o kadar. Yaşanmışlığa ihtiyacım var benim de, üzerinde düşünmeye, dokunmaya...
YanıtlaSilGörsel bir hafızamız var belki de ;)
Ben de oyle düşünüyorum 😊 öğrenmeye calistiklarim gözle görünce anlaşılır hale geliyor... teşekkürler sevgiler 💕
SilGidilen her yerde sizden bir şeyler kalır veya oralardan bir şeyler alarak dönersiniz bu da bir çok şeyi daha iyi algılamamıza edep oluyor.
YanıtlaSilNe mutlu gelebilecek durumda olup iç dünyasını daha da çok zenginleştirene❤
Çok özgün bir yayın💕
Çok teşekkür ederim yorumunuz için 😊 evet yaşanmışlıklar eklendiğinde hafıza daha canlı kalıyor galiba...
SilSevgiler 💕
Hola guapa muy buen post.
YanıtlaSilTe invito a que te pases por mi blog!
Chicadelpanuelorojo.blogspot.com.es
2001 deydi sanırım tekrar üniversite sınavına girmiştim, benim dalım fendi ama o sınavda çılgın coğrafya sorusu cevaplamıştım, gezerek öğrenmişim hepsini :)
YanıtlaSilİşte ispatı :) durmak yok,gezmelere devam o halde... teşekkürler:)
SilAy keske cografya dersleri hep senin bildigin sekilde olsa ne güzel eglenceli olurdu dimi 😄 cok güzel bir yaziydi severek okudum canim. 💕 Ben hic bir yeri aklimda tutamiyorm cok unutkanim 😂
YanıtlaSilUmarım bir gün derslerin eğlenceli hallerini de görürüz:) severek okumana sevindim, sevgiler canım 💕
SilHer şey yaşayarak daha iyi öğreniliyor. Keşke gezerek-görerek öğrenebilsek..
YanıtlaSilFirsatlar ve imkanlar dahilinde şansımızı deneyecegiz artık:) teşekkürler yorumunuz için
SilGezmek deneyim açısından insana daha fazla şey katıyor. Fırsat buldukça kaçmak lazım.
YanıtlaSilBence de öyle fırsatları değerlendirip kaçmak lazım:) yeni yerler,yeni hikayeler hepsi başka başka tat veriyor insana... teşekkürler yorumunuz için
SilCoğrafya en sevdiğim dersti.Babana bende katılıyorum.Çünkü soyal dersler bence daha eğitici ve öğretici :)
YanıtlaSilSevgiler 😍
Meğer babam ne kadar haklıymis:) toplum olarak da sözel mantığa daha yakiniz sanki. Hep bu yüzden zaten matematiğin ürkütücü gelmesi:) sevgiler canım 💕
SilÇok güzel bir yazıydı emeğinize sağlık. Gerçekten öyle sade bir anlatım olunca zihinde kalıcılığı zor oluyor ama gezerek bir de değişik bir efsaneyle o konu hakkında bilgimiz olunca öğrenme hızımız ve zihinde kalıcılığı artıyor, teşekkürler :)
YanıtlaSilEvet bilgiyi süslemek beyindeki yerini sabitlestiriyor sanki:) ben teşekkür ederim yorumunuz için...
Silçok tatlıııııı yaaaaa yazmışsın çok sırıttım :)
YanıtlaSilNe güzel o zaman 😁sen hep sırıt zaten
SilCoğrafyayı ben pek sevmem . Sayısalcıyım belki ondandır . Ya da söylediğiniz gibi yanında bir efsane anlatacak öğretmenlerimizin olmadığından ... Coğrafya dersi benim için ezberle geç derslerden biri olarak kaldı . Ve ne öğrendiysem düzeltme yapayım ne ezberlediysem unuttum gitti . Gezme konusunda çok haklısınız . Gezerek o kadar çok şey öğrendim ve gördüm ki ... Gezmek lazım . Tarihi de coğrafyayı da yaşamak lazım . Sevgiler ... :)
YanıtlaSilMalesef sözel ağırlıklı dersleri hep ezber yöntemiyle öğrenmeye çalışıyoruz. o da başarılı olmuyor tabii. gezmelere devam o halde:) sevgiler...
SilÇocukken efsaneler beni fazlasıyla etkilerdi. Büyülenmiş gibi tekrar tekrar okurdum, şimdi elime geçse o kitap yine okurum.
YanıtlaSilefsanelerin büyülü, gizemli dünyaları hangimizi etkisi altına almadı ki:) Biz hala okuyoruz arada bir iyi oluyor. siz de yeniden girebilirsiniz o büyülü dünyaya:) sevgiler
SilCoğrafyayı bende sevemedim bir türlü nedendir bilinmez :)
YanıtlaSilAma belkide çok gezip göremediğimiz için sevemiyoruz dur coğrafyayı. Keşke okuduğumuz her şeyi bir de gidip görebilseydik ama maalesef göremiyoruz, gidemiyoruz çoğu zaman :)
Gördüklerimiz,yaşayarak öğrendiklerimiz çoğalır inşallah...coğrafyanın sevilememesi belki de ezber dersi sıkıcı on yargilarindandir...egitimcilerimiz gelecek nesil için farklı alternatifler sunarak sevilir hale getirir inşallah:)
Silİnşallah :)
SilBu güzel yazınız için tekrar teşekkür ederim :)
Hoş geldiniz:) tabiki gelirim ben de:)
YanıtlaSilGezmek hem yeni bilgiler edinmek hem de hayatın sıradanlığından uzaklaşmak için bulunmaz bir nimet. Yazınız çok güzel olmuş, elinize sağlık.
YanıtlaSilhttps://ugurunhazinesi.blogspot.com.tr/
Gezme konusunda her zaman fırsatları değerlendirmek lazım. Teşekkürler yorumunuz için.
SilNe güzel konuya değinmişsiniz. İklimler konusunu çalışırken iç anadolu kurağını ezbere biliriz de nasıl bir şey olduğunu hayal edemeyiz ya ben onu üniversiteyi kazanınca yaşadım. Eylül ayında sabahın beşinde Eskişehir otogarına inince hasta oldum da çenem titriyor sandım. İstanbul dan gece bindi hava soğuk değildi de burada ne olmuştu anlamamıştım. Ne bileyim gece ve gündüz sıcaklık farkı bu kadar sert hissedilir.
YanıtlaSilEfsanelere gelince herkesin sevdiği detaylardır. Kavuşamayan sevdalılar muhakkak bir tepeden atlar, bize de hikayeyi dinlemek düşer.
:) eskisehir ayazini üniversite süresince ben de yaşadım,bilirim o titremeyi:) teşekkürler yorumunuz için:)
Sil