Yalnız şunu unutma:
Çocuklar her şeyi anlar.
Her şeyden söz edebilirsin onlara.
Enflasyondan bile.
- Bilgiçlik taslayan şeyler yazma.
Daha içten ol. Serüvenlerden düşlerden söz et.
Söz gelimi, lacivert ipek helikopterler uçsun yazılarında.
Bilgi de ver.
- Senin işin onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak. "
Arka kapak yazısından...
Geçtiğimiz günlerde kitapçıda bir ayıbımla karşılaştım. Çocuk kitapları bölümünde, kitapları incelerken elime aldığım kitapta Cemal Süreya adını gördüm. Gözlerim açıldı,yüzüm kızardı. Cemal Süreya'nın çocuklar üzerine yazılar yazdığını hiç duymamıştım, bilmiyordum...
Kitabı aldığımdaysa haklı olduğumu düşündüm. Çünkü Cemal Süreya için çocuk yazıları yazmak kısa bir serüven olarak kalmış. Kendi ifadesiyle Orhan Alkaya'nın isteği üzerine Çocukça dergisinde çocuklar için yazmaya başlamış. Ancak sadece 12 yazı yazabilmiş. Günler adlı yapıtında; işe ilk başladığı günlerde çok zorlandığını sonra ise büyük zevk aldığını ancak bu işten kovulduğunu ifade ediyor.
Dergide ona verilen sütunun adı "Aritmetik İyi, Kuşlar Pekiyi"
Elimdeki kitap da bu başlıkla derlenmiş ve yayınlanmış.
Kitapta Çocukça dergisinde yazdığı 12 yazı bulunuyor.
Hepsi de çok eğlenceli...
Yazılardan Cemal Süreya'nın aslında bu işi ne kadar ciddiye aldığı anlaşılıyor. Her yazısında sıkıştırılmış, aralara serpiştirilmiş bilgiler bulunuyor. "Çocuklar her şeyi anlar" düşüncesini kendisine düstur edinmiş belli ki... Küçük Prens'ten Robinson'a; ismin hallerinden ülkemizdeki illere; Napolyon'dan taş kömürüne; Ahmet Haşim'den Behçet Necatigil'e, Oktay Rıfat'a... birçok göndermeler yapmış yazılarında.
Dergiden neden kovulmuş bilmiyorum ama devam etse çok daha güzel şeyler olabilirmiş. Bazı yazılarda bu tarzın acemiliğini yaşadığını ve zorlayarak ortaya bir şeyler çıkarmaya çalıştığını anlayabiliyoruz. Yine de çok keyifli, farklı bir tarz...
Renkler Ölmüyordu başlıklı yazısından bir kesit:
"Bir şey artık ağır gelmiyorsa ya da daha az ağır geliyorsa, o nedir bilir misiniz? Yaşama sevincidir.
Çocuk adımlarını sıklaştırdı.
Bir köpek kuyruğunu sallıyordu. Bir pencerede yan yana çiçek saksıları vardı.
Bir adam, çocuk arabasından bozularak yapılmış yürür tezgahında ev gereçleri satıyordu:'ne alırsan 100 liraya...'
Düşündü çocuk :'Ne kadar sevgin varsa, o kadar iyi yaşarsın' gibi bir cümle geldi aklına. Bir yerde mi okumuştu. Hay Allah nerde okumuştu bu cümleyi?
Hava soğuktu. Ama renkler kolay kolay ölmüyordu.
Solan çiçeklere ne diyelim? "
Altı çizili olan kısımlarda ne kadar da şair öyle değil mi???
Böylesine güzel kalemler iyi ki bu dünyadan geçtiler...
Sevgiyle...
Not edeyim, severim bence bu kitabı :)
YanıtlaSilSeversiniz bence de:)
SilGüzel insanlar eminim ki çocuklara da güzel dokunurlar. Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:) sevgiler 💕
SilKitap çok güzel beğendiğimiz bir kitap.
YanıtlaSilBu arada blogun çok ilgi çekici artık takipteyim seni de bekliyorum :)
www.birsenle.com
Hoş geldiniz:) ilginizi çektiğine çok sevindim.... yorumunuz için teşekkürler..ben de geliyorum size:)
SilBen zaten takipteyim:) sevgiler 💕
SilEvet iyi ki geçmişler. Güzel, bilgilendirici yazıydı. Teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Ece ablacim sevgiler 💕
SilÖyle özledim ki bu tür çocuk kitaplarını hep masal okuruz ama bunlar çok başka.
YanıtlaSilGerçekten öyle,masal unsurlarının yanında böyle gerçeklikler de iyi oluyor:) teşekkürler yorumunuz için..
SilNe güzel anlatmış.Kitabı not aldım canım.
YanıtlaSilTeşekkürler güzel bilgi için.
Sevgiler
Ben teşekkür ederim yorumun için sevgiler canım 💕
SilÇok merak ettim kitabı. Kütüphanede bulabilirsem alayım, bulamazsam şimdilik listeme ekliyeyim (:
YanıtlaSilUmarım bulursunuz:) sevgiler 💕
SilEmeğinize sağlık güzel faydalı bir yazı olmuş gerçekten :)
YanıtlaSilhımmm aklımda olsuuun :)
YanıtlaSilTamam dursun aklında:)
Sil