14 Ağustos 2017

BABİL'DE ÖLÜM İSTANBUL'DA AŞK

Prof. Dr. İskender Pala'nın Eylül/2004 basımlı kitabını 
Aralık/2005' te okumuş ve altını çizdiğim satırları not almışım. 
Yıl 2017, ne güzel oldu tekrar elime geçmesi...
Hala aynı tat, aynı hayranlık...
Kitabı tekrar okusam acaba aynı satırların altını mı çizerdim yine...

2005 altı çizilenler:

* ...tutkun aşıklar gibi irademin hep başkalarının elinde bulunacağını o zaman anladım. Hiç kimse duymayacaktı çığlıklarımı, kimse sormayacaktı bana ne istediğimi. var olmanın dayanılmaz bir yük olduğunu benden daha iyi kim bilebilirdi oysa?

*...Rengim solarken, canıma batan dikenlerin hesabını soramadım kimselerden.

*...Ona aşk nedir diye sorsalar, tek bir cevap veremeyecek kadar aşk içindeydi.

*...Aşk ayrılığının bir azab olduğunu söylüyor, sonra azabın "a-z-b" kökünden türediğini, bunun da lezzet demek olduğunu söylüyordu. Demek ki aşkın azabında bir lezzet vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.

*...Bir delilikti onunkisi, binlerce akıllılığa bedel!

*...Bir sarmaşık diyordu o aşk için. Aşk sözcüğü zaten sözlükte sarmaşık demekmiş. Bir sarmaşık çınarları, servileri nasıl sarmalarsa, aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri. Ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş sonunda. Dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür,çökertirmiş.

*...Aşıklar, aşka yeteneği bulunmayanlar tarafından kınanırlar.

*...Doğu'da gönül diye bir şey var ayrıca. Kelime anlamı bizim yürek veya kalp dediğimiz şey ama ondan çok ayrı bir kavram. Bir nesneden çok bir tavır,somuttan çok soyut bir öge, Muhammediler dışında gönlün ne olduğunu tam olarak mümkün görünmüyor.

*...Yağmurlu ikindilerde görülen hüzünlü bir rüya gibiydi hayat.

*...Aşk zaten bu demekti. Vuslatı isteyen aşık ayrılığa hazır olmalıydı. Bunun içindir ki ben, en mes'ud aşıkın, devamlı vuslatı isteyen ama hiç vuslatı yaşamayan aşık olduğunu düşünüyordum. Sevgilinin gelişinin ayak seslerini duyarak kıyamete kadar yaşanılabilir, ama vuslata erdikten sonra gideceğinin korkusuyla hemen can verilirdi. Sonunda vuslat olan bir ayrılık, dertleri zevke dönüştürür;ama sonu ayrılıkla bitecek bir vuslat, sevinci kedere boğardı.



6 yorum:

  1. benim de hayranlıkla okuduğum kitaplardan biriydi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel...İskender Pala'nın bütün kitapları benim için oyle,okurken düşünürken yoruluyorum resmen..dolu dolu..

      Sil
  2. İskender Pala'nın Şah&Sultan, Od ve Efsane romanlarını okumuştum farklı bir tarzı var ve insanı içine çekiyor. Eminim bu kitabı da öyledir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tarz eserleri sıkıcı bulanlar da çok fazla.tarzini begendiyseniz mutlaka bu kitabı da beğenirsiniz. Tavsiye ederim..

      Sil
  3. Kitabım adını duymuş ama bir türlü okumamıştım.
    Senin yazını okuduktan sonra listeme ekliyorum.
    Sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım sen de keyif alırsın:)
      Teşekkür ederim sevgiler 💕

      Sil